Sabah Pelin beni uyandırmaya geldiğinde ben çoktan uyanmış, okula gitmenin ne zamandan beri benim için bir işkence olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ulan dünyanın en salak kızı benken nasıl oldu da böyle saçma salak şeyler yaşadım, yaptım hiç bilmiyorum.
Önce çiftlikte gördüğüm birinden etkilendim. Ama öyle böyle değil. Sonra onunla naptım ettim tanıştım, o beni reddedince en yakın arkadaşıyla sevgili oldum, ondan ayrıldım yine ilkiyle yakınlaştım, sonra bir gay'le takıldım, şu an ise Alp'i seviyorum, kısacası dipteyim sondayım depresyondayım.
Yataktan kalktım, okula gittim. Fizik dersi vardı, hoca çok kızdı ödevimi yapmadım diye. Dakikaları saydım fizikten çıkmak için, öğle tatilini zor ettim. Hazel geldi '' Eeh, yetti canıma, ne olucaksa olsun. Ben Alper'i seviyorum.'' dedi. Dünkü konuşmamızı hatırlattım ona, çok kızdı. Haklı olduğumu biliyordum..
''Ben de Alp'i seviyorum da sevmekle bir şey olmuyor'' dedim. ''Olur. Okullarına gidelim.'' dedi. ''Bu saatten sonra gidemem.'' dedim. Gitmedim. Ama çok istedim... Onu görmek, konuşmak.. Her şeyi kendi ellerimle mahvetmiştim, özür dilenecek bir durum da değildi. Karışıktı. Ooof.
Edgar aradığında neredeyse ağlayacaktım. Bizim okula geldiğini, kağıda olduğunu söyledi. Koştur koştur çıktım. Kapıdaydı.
- Aa! Nerden çıktın sen?
- Alışverişe çıktım. Christmas işi var bizde biliyorsun, onu hallederim diye. Sana noldu böyle, dokunsam ağlayacaksın?
Fark ettim ki ben ona Alp'i falan anlatmamıştım eskiden bu çocuğa yanık olduğumdan.
Ve yaşlar şıpır şıpır aktı gözlerimden...
Edgar garibim, panik yaptı. Ne yapacağını bilemedi. Pılımı pırtımı aldım okuldan, gittik sessiz sakin bir yerde oturduk. Başından sonuna kadar anlattım olayı. Ne kadar kötü bir durumda olduğumdan, bunun da farkında olduğumdan bahsettim.
- İmkansız gözüyle bakıyorsun olaya, ama öyle değil. Bir şansın var. Ve kendini kötü hissetme. Bunu herkes yaşıyor.
Böyle bir sürü şey söyledi. Ağladım, konuştum rahatladım. Sonra o kız arkadaşlarını anlatırken, eve doğru yürüyorduk. Alışveriş yalan oldu tabii. Yolda güle oynaya giderken Alp'le karşılaştık.
Bana attığı o pis bakışı unutamam. Önce biz göz göze geldik, sonra sanırım Edgar'la göz göze geldi.
Okulu asmıştı. Okulu astığımı fark etmişti.
- Keyifler yerinde sanırım. Muhabbetiniz daim olsun, çiftlik çınlıyordu neşeli kahakahanızla. dedi.
Bir şey diyemedim.
5 yorum:
Yeniden okullu olmak isterdim. Veya okul olmasa da olur o yaşlarda olmak da yeter:)
Bir girift bilmece gibi maceralarınız sürüyor. Onaltılı tekmili birden çizgi roman olabilir..
Nehir, genellikle öyle söylüyorlar. Lise yılları özleniyor diye.. Şu yılları özleyeceğime inanamıyorum..
30'lu yaşlar daha iyi ama bence, değil mi? :)
Profösör, zaten Sumi'nin bir fikri var, ben grafik tasarım öğrenip çizgi roman çıkarıcam.
Sumi'ye öpücükler.
Ben de bir ulusal gazetede bir çizgi roman hazırlamıştım. tam altı ay sürdü macera. Binbir temel eserden çıkma bir kitap vardı. Filibeli Ahmet Hamdi'nin Amakı Hayal adlı eserini çizdim.
Zor olsa gerek..
Yorum Gönder