
Hafta sonu yaptığım, daha doğrusu yapmak zorunda bırakıldığım aşırı yüklemeden sonra hayatım çakışığı için paralellerini satanlarla, yeni yıla giren kafalarla ve ticaret kervanlarıyla doldu ve ben kervansaraylar arasındaki mesafede hayatın anlamını ararken, aforimazlarda gizli saklı olduğunu fark ettim.
Evet idolüm bir paragrafı bir cümle olarak yazan, anlatım bozukluklarının kralı, devrik cümlelerin babası; Orhan Pamuk.
Ders çalışırken Mecnun'un Leyla'yı kaybedişi kadar kendimi kaybettim.
Tabi ben coğrafya için bırakın dağları delmeyi, kılımı bile kıpırdatmam. Romeo gelse beyaz atıyla, burnumu kıvırırım, Lancelot gelirse bir durup düşünürüm ama. O kadar da abartamam sonuçta. Lancelot bu.
Az önce Onur Gökşen'in tumblr açtığını gördüm. Geçen Sliwer'la konuşmuştuk yakında Onur Gökşen de açar blog diye, açmış işte. Ehe, mutlu oldum tahminimin doğru çıktığını görünce.
Öykülerle kurduğum hayatı sims 2 sponsorluğunda somutlaştırmaya gidiyorum. ''Ben deniz olmaya gidiyorum.'' (Uğur Özakıncı, Siyah, İstanbul 2001, s. 94)
1 yorum:
Lansi lan yerde Sliwer da vardır ;) Ruuus!
Yorum Gönder