
Dün okuldan dönerken yaşadığım tatsız ve rahatsız edici bir hadise, ondan önce yaşadıklarımı hatırıma getirdi ve o anda gözlerimde şeytanı gördüm.
Okul çıkışı eve otobüsle dönmem gerekti. Otobüs bekledim, sonra geldi, parayı falan verdim neyse işte geçtim kendime tutunacak bir mekan buldum. Otobüs tıklım tıklımdı. Benim otobüslerde şöyle bir huyum vardır, ilk tuttuğum yeri kimseye kaptırmam. Orada rahat hissederim kendimi bir tek. Benim köşem gibi bir şey olur. ve ben otobüslerde genelde camdaki silüetimi izlerim. Başka birini izliyormuş gibi oluyor insan. Çok ilgimi çekiyor.
Yine kendimi izliyorum ben camdan, -böyle deyince de egoist gibi oldu- baktım benim sırt çantası hem geçişi kısıtlıyor, hem bana bayağı bir yük oluyor. Yanında durduğum, kendisi oturan ve etrafına dahi bakmayan 3 yaşlı teyze popülasyonundan medet umuyorum, çantamı tutmayı teklif etsinler diye. Ama yok anam ne teklifi. Şimdi diyeceksiniz onlar senin çantanı taşımak zorunda mı diye. Tabiî ki değiller lakin ben de onlara yer vermek zorunda değilim. Beni asıl rahatsız eden mevzu işte bu yer verme meselesi. Bir kere, okuldan o yorgunlukla çıkıp otobüse bindiğim zamanlarda hiçbir amca/teyze ne kusura baksın ne de benden yer istesin. Vermem. O kadar saat ders yaptıktan sonra babamı tanımam otobüste. Ki yer versem kimse o eşek yüküyle ağır çantamı tutmayı teklif bile etmeyecek, biliyorum. Ama bazı yüzsüz amca/teyzeler, özellikle teyzeler, laf ederler. Laf etmenin iki şekli vardır:
1) Bu gençlik nereye gidiyor?: Bu laf duyulduktan hemen sonra diğer yetişkin ve yaşlı insanlar da onlara katılır. ''Hiç sormayın hanımcağızım, burada o kadar insan ayaktayız, şu liseli yeniyetme gözümüzün içine bakarak oturuyor.'' ''Hiç sormayın beyefendi, bir de müzik dinliyor utanmadan.'' Neye utanacağım burada inanın bilmiyorum. Meğer müzik dinlemek ayıpmış, günahmış. ''Aile terbiyesi yok, terbiyesiz işte.'' dedikleri vakit kaçırdığım gözlerimi teyzenin suratına dikip bakıyorum. Kusura bakmasın da kimse benim aile terbiyeme laf edemez. Zaten anne babamın kim olduğunu anlatsam onlara göre sorunun sebebi bulunuyor. ''Ailesi de gomünistmiş zaten.'' ''Ayy bırak bırak uğraşma şunlarla. Ergenekon'la bağlantısı mı vardır nedir.'' derler ve mırıldanmalarına devam ederler. Ben de yerimden kalkmam. Herkes bana sinir olur, otobüsteki oturan benim dışımdaki tüm gençler ayağa kalkar ama beni içlerinden tebrik ederler. Dışlarına vuramazlar zira karşıdaki grup çok kalabalık.
2) Yavrum kalk da ben oturayım: Bu gruba da sinir olurum. Otobüste başka adam yokmuş gibi benim kabusum olmayı seçerler. Ama onlara bir şey diyemem, yer veririm. Üstteki yüzsüz ve saygısız popülasyon da böyle istese adam gibi yer veririm, amenna ama maalesef olmuyor. Sonra ben terbiyesiz oluyorum.
Ayrıca şunu belirteyim, ben hamilelere, engellilere paşa paşa veririm yer. Gazi hiç görmedim daha önce ama görsem onlara da veririm. İhtiyacı olana yer verilir. Ben bunu öğrendim,'' yaşı ilerlemiş, kırışıklıkları artmış, saçı beyazlayıp dökülmüş ama çenesi susmayacak kadar dinç ihtiyarlara yer ver kızım'' demedi annem ve babam. İhtiyacı olan amca/teyzeler de insan gibi isteseler sorun yok. Onlara kızmıyorum; ama ben ''Teyze belim ağrıdı biraz da ben oturayım.'' desem tuhaf olur.
Zaten insanlık ölmüş. Omzum ağrıdı otobüste. Tutsalar çantayı ellerine yapışır. Vermiyorum işte yer falan, var mı? Varsın terbiyesiz bilsinler beni.
2 yorum:
sen de diceksin bende hormonal bi bozukluk var ben aslında 70 imdeyim deyyus. Bak bakim noluyo o zaman:D
ahah, dur ben bunu bir deniyim. :D
Yorum Gönder