Aradan uzuun zaman geçti. Okullarına gitmemizin üzerinden çook uzun zaman geçti ve hala bir şeyler yapamadım. Ortam yok anacım ben napiyim. Hal böyle olunca bana da bok yemek düşüyor.
Derslerde Alparslanla birlikte Alper'e yavşayan şırfıntıların anasını satıyor, Newton olup ilginç pozisyonlarda hayatlarını karartıyorum a dostlar! İçim içimi yiyor çocuğu her an birinin kollarında bulucam, dudaklarından kazıyacağım diye. Ama elden gelen bir şey yok. Kahpe kader!
Soyadını falan da almadım ki facebook'tan ekleyeyim. Buyrun cenaze namazına durumlarındayım bildiğiniz.
Ama bu kardeşiniz bu durumdan da bir güzel sıyrıldı. Acıtasyon yöntemine başvurdum. Önce biraz abarttım, sonra kekini kabarttım. Hiçbir erkek gözyaşlarına dayanamaz. Gerçi ters tepme ihtimali de vardı. ''Ne kadar ağlak bir kız, gaçayım'' deme ihtimali de yüksekti ama bir şekilde dikkatini çekmem gerekiyordu. Ve yaptım, oldu.
''Bir daha sapık gibi onun okulunu dikizlemicem.'' dediğim günden sonra bulduğum ilk fırsatta soluğu okullarının önünde aldım. Planımı saatler öncesinden hazırlamıştım.
Tam planladığım gibi, okuldan çıktı ve ben arkadaşımla peşimden gitmeye başladım. ama arkadan takip etmiyoruz. Tam yanından geçerken arkadaşa ''Bilmiyorum Tuğçe, konser nasıl olucak. Gruplar toplanamıyor, yapmalı mıyız bu işi bilmiyorum. Sanırım diğer grup bizden pek hoşlanmadı.'' E birazcıkta ağlamaklı bir ses tonu takınıp gözlerimi kızarttım. Planlarıma göre bu konuşmayı duyup konuşana bakması lazımdı. Ben olduğum için konuşan, ilgilenmeliydi. Planlarım da tıkırında gitti zaten. Öküz değil ya, yanıma geldi. Gerçi zaten yanında yürüyorduk. Neyse işte önemli olan konuşmaya başlamamız.
- Hayrola Selin, konserle ilgili bir sorun mu var?
- Aa, Alper sen burada mıydın? Şey, boşver ya bu konuları.
- Boşvermekle bir yere varamayız ama, bir problem varsa en baştan çözelim. Bak, en iyisi yarın biz sizin okulunuza gelelim. Hem bunu hallederiz, hem prova tarihlerini ayarlarız.
- Zahmet olmasın size, problem yok zaten.
- Ne zahmeti. Hem belli ki var. Şimdi gitmeliyim ama yarın görüşürüz.
- Görüşürüz.
O gitti, ben de timsah gözyaşlarımı sildim ve yoluma devam ettim. Dershanede sınav vardı ona gittim. İyi bir sonuç almam kesindi o moralle.
Ama görmeliydiniz ses tonu yumuşacık, bir bakışı var ki, önemsiyormuş benim üzülmemi gibi.
Ertesi gün onu görme fikri, hem de kendi okulumda, paha biçilemez.
5 yorum:
vay hain ;)
bu işler böyleymiş anacım, bunu anladım. :D
katıldım!
Vayy bee Bu kadar hin olabildiğini(hayal gücünün) bilmezdim.
Yeni bir yanın ortaya çıkıyor :P
Hayat beni böyle yaptı. :D
Yorum Gönder