Günlüğüme, 14 Eylül 2014'te yazmam gereken bir yazı vardı. Hayır canım, 11 Eylül'den falan bahsetmeyecektim, bir yurt odasında tek başıma kaldığım ilk geceyi ölümsüzleştirecektim; fakat o kadar hissizdim ki yazacak tek satırım yoktu. Üzüntüden uyuşmaktan ziyade, kendi odamda uyumaktan tek farkı "Bir yurt odasında uyuyorsan korkacak bir şey yoktur." telkinini beş dakika kadar yapmamı gerektirmesi olduğu ve sonrasında her gün bir alışkanlığa, rutine dönüştüğü için değerini üzerinden zaman geçince kaybetti. Sıcağı sıcağına yazmayınca, şu anda bulunmadığım bir yurt odasını konuşmak da anlamsızlaştı.
Her neyse, günlük olarak yazmam gereken bir yazıyı ısıtıp anı diye sunmayacağım elbette size.Planladığım ve aslında hayatımdaki önemli tarihlerden biri olan günü bile yazmayışım aslında kendimden ne kadar uzaklaştığımı gösteriyor. Kendim için bir şeyler yazmayalı uzun zaman olmuş. Tabii bu yeni bir sonu gelmeyecek hikayenin başlangıcı olmayacağı gibi, bu bloga yazdığım eski düz yazılara da devam edeceğim anlamını taşımıyor. Gerekli gereksiz her detayı yazmaya gerek olduğunu düşünmesem de eski postları silmeyişimin tek nedeni anılara saygımdır.
Neden, çok önemli şeylerden bahsediyormuş gibi yapıp boş konuştuğumu bilmiyorum. Belki de blogumu özledim. Aslında, temamı özlemişim. Centilmen beyefendi ile nazik hanımefendinin selamlaşmalarından hoşlanıyorum; Tanrılar da Ağlar ismini de hala seviyor sayılabilirim -eskisi kadar olmasa da- fakat künyemden pek hoşlanmıyorum artık. Yeni bir düzenlemeye gitsem iyi olacak. Buralara biraz bakım yapmanın zamanı gelmiş. Zira kenarda Jules Verne tutmamın bir anlamı yok yazmaktan bu kadar uzaklaşmışken; belki Sylvia Plath kalabilir, ona daha da yaklaşabilirim. Her neyse, zaman gösterecek.
Görüşeceğiz, en kısa zamanda.
4 yorum:
Yillar once takip ederdim seni, ardindan buralardan elimi ayagimi cektim. Gecen gordum hala yaziyormussun buraya. Yorun yazilinca sevindigini gorunce es gecmek istemedim. Onceleri yazdiklarina bakip "ne kadar orjinal, bizden farkli biri" derdim ve hala demekteyim. Konseptler degisir ama sen sen olunca yenisi eskisini aratmayacaktir. Umarim hala yesili ve develeri cok seviyorsundur. Ben mi kimim, taniyosun beni de bu anonimlik isi hep hosuma gitmistir benim. Gorusmek uzre dansedendeve
Es geçmeyişinize sevindim sevgili anonim, dileğim sizi hayal kırıklığına uğratmamak olacaktır. Eskilerden beri takip ediyorsanız, insanlar değişip bunu yansıtmaya bloglarından mı başlar, söylerseniz sevinirim.
Yeşili ve develeri seven arkadaşınız,
Didem
2 defadir fikirlerimi paylastigim uzun metinler giriyorum fakat bilgisayar degil de telefon kullandigim icin farkli yerlere tikladigimdan oturu yorum silinmekte ve ben burada kafayi yemekteyim. Bu sefer kisa ve hizli olan bir tane yazip artik baska bir yazina sakliyorum soyleyeceklerimi. Insan kendine itiraf edemediklerini, kendi kabullerinin disinda olan isteklerini, arzularini ve degisimlerini baskalarina ve kendine itiraf edemediginden yazilarina doker. Kimisi bir bloga, kimisi bir gunluge, kimisi ise yazdigi oykudeki bir kahramana ve hatta birileri de uzun cumleli siirlerdeki satir aralarina itiraf eder. Hem degismesen kizardim icten ice. Dunuyle bugunu ayni olan ziyandadir ki. Degismesen yasamadin bir seyler derdim. Artik yanlis bir yere dokunmadan gorusmek uzre kal diyorum. Bu arada yesili sevmeni seviyorum lakin ben yesilden agacin dali disinda nefret ediyorum.
Teşekkür ediyorum yorum bırakmak için böylesine zaman ayırmana, bu sefer öyle başarmışsın ki aynı yorumu iki kez yollamışsın. İkisini de okudum belki kelime farkı vardır diye; yoktu ama senin canın sağolsun. Okumaktan zevk aldığım bir yorum oldu. Seni tanıyormuşum, o yüzden aramızdaki kalsın kendime bile itiraf edemediklerim. Anlatma beni tanıyan başkalarına. Yıllar önce Uğur Özakıncı'nın bir kitabının arkasında okumuştum, bu kitaptaki şifreyi çözersen kimseyle paylaşma aramızda kalsın, yazısını. Şifreyi çözebildiğimi zannetmiyorum; ama kendimce tutuyorum sözümü. Bu yüzden aynı sözü senden de beklerim.
Bu kadar konuşup hiçbir şey anlatmamayı başardım yine. Uzun cümleli şiir öbeğini yorumda rastgele kullanmadığın kanaatindeyim. Bu yorum da bana kalsın diyor, yeşil selamlar yolluyorum.
Yorum Gönder