
Fransızca'dan, coğrafya'dan, baş ağrısından, Kore Savaşı'ndan, cappy meyve suyundan, dankek magma'dan, Skyline filminden, aslında olmayan şirinlerden, şirinlemekten, flamenkodan, tumblr'dan, twitter'dan, formspring'den, imla kurallarından, noktalama kurallarından, zorunluluktan, yeşil olmayan şeylerden, deveyi sevmeyenlerden, dans eden deveyi saçma bulanlardan, arayıp bulunamayan şeylerden, nefis bir krakeri yerken iğrenç tatlı cappy meyve suyu içmekten, Alman arkadaşımdan, Ali Baba ve Kırk Haramiler filmini onlarca kez izlemeyenlerden, yanlış anlaşılmalardan, hoparlörümdeki yanıp sönen mavi ışıktan, masamın dağınık olmasından, simden, kavanozdan, poşette erik sandığım şeyin kabak çıkmasından ve daha nicelerinden, hatta çikolatadan bile nefret ediyorum.