27 Ağustos, 2016

Görümce sevmeyen Ron olsun.

Merhaba,
Sevgili okur.

Bu yazıyı dünyanın bütün görümcelerine armağan ediyorum; çünki onlar en yağlı bulaşıkların ebedi savaşçısı, ezeli düşmanıdır.

Bugün yaşadıklarımın en bariz vahameti, altı yaşındaki kuzenimin beni ararken seslenmeye gerek dahi duymadan doğrudan mutfağa gelmesiydi; fakat başka bir paralel evrende beni mutfakta değil balkonda bulabileceği için işin vahim kısmı burası değil. Dram, gerçekten mutfakta oluşumla başlıyor ve asla o mutfaktan çıkamadığım için son da bulmuyor.

Sabah 7'de başlayan serüvenim 23:58 itibariyle sona erdi sevgili okur. Ben sevgili bir okur değil, omzunda ağlayabileceğim güzin abla istiyorum şu dakikadan sonra.

İyi gecelerin başlaması yakındır.


23 Ağustos, 2016

Harikasızlık

Dün, bugünün harika bir gün olacağına dair ufak da olsa bir umudum vardı; fakat harikalığın ucundan kıyısından geçmediğini anlamam için 18:53'e dek beklemem gerekti. Evet, bugün pek de harika bir gün değil, hatta kötü olduğunu bile söyleyebilirim. Peki, ne yapmak lazım? Kaderime boyun mu eğeceğim?Evet, sevgili okur. Tam olarak bunu yapacağım.

Belki seveceğimden yüzde yüz emin olduğum bir film izleyerek bu kötülüğü bir nebze dağıtırım, belki bir komedi dizisi izlerim ya da kitap okurum. Fakat kendimi tanıdığım için yapacağım şıkkın hangisi olduğunu bildiğim halde önüme çoklu alternatifler sunmaktan hoşlanıyorum ve belki ilerleyen saatlere dek fikrim değişir diyerek olası şıkkın ismini yazının bu kısmında anmayacağım.

Bu gece yaşayacağım maceraları heyecanla bekliyorum.

22 Ağustos, 2016

23 ağustos öncesi

Bu blog yazısı, 21 Ağustos'un 21. saatinin 8. dakikasına ithaf edilmiştir. Tarih atmak için baktığımda beni karşılayan hoşluğa, da denilebilir.

Bu gece için hiçbir planım yok; çünkü olunca gerçekleştirmiyorum.
 ***
Ama bu blogu 22 Ağustos gecesinde yayımlıyorum. Çünkü dün yayımlamayı unuttum. En çalışkan blogger ödülü için nereye başvuruyorduk? Bakardım da üşendim şimdi.

Bu gecemi iki kısma bölerek yaşıyorum ya da bunu hayal ediyorum: 21:30 öncesi herkesin uyuduğu ve sonrasında tekrar uyanıp evin geceye kaldığı yerden devam ettiği kısım. İlkinde bir soda limonla youtube videoları izledim, ismini söyleyemeyeceğim birtakım şarkılar dinledim ve daha bir sürü bir şey yaptım. Her şeyi kalem kalem burada saymamı beklemiyorsun sanırım sevgili okur?
İkinci kısımda dizi izleyip uyumayı planlıyorum; ama bunu planladığım için bambaşka bir şey yapacağıma dair hiç şüphem yok. Bakalım bu güzel gecede bizi neler bekliyor. (Biz derken, ben ve sevgili okuru.)

00:28
Beni bu gece bekleyen hiçbir şey olmadığını acıyla fark ettim. Yarın erken kalkacağım, en iyisi uyuyayım ve bu gece bir an önce bitsin.

Yarın harika bir gün olacak!

(?)

20 Ağustos, 2016

20.08

Merhaba sevgili okur.

Buraya en son yazımı yazdığım 6 Temmuz'da bloguma mutlu olduğum ya da üzüldüğüm zamanlarda yazmayı sevdiğimi not etmişim. O günden bugüne birçok kez mutlu oldum ya da üzüldüm elbette; fakat birtakım imkansızlıklardan ötürü uzak kaldım.

Özlediğimi itiraf etmeliyim. (Blogu mu?) Bu ayrılığın sebebi Samsun'da olmamamdı, haliyle izlenecek dizi, okunacak kitap, Samsun'da gezilecek yerler birikti. Önümde kalan bir ayı bu gibi birtakım aktivitelerle geçirmeyi ve Ankara Kalesi manzaralı yurt odama dönmeyi planlıyorum.

Şu satırları yazarken saatler 20:35'i gösteriyor. Bugün önümüzdeki bir ay için bazı planlamalar yapmayı planlıyorum, sanırım buraya yazarak yapabilirim bunu. İyi haber, dolapta beni bekleyen buzz gibi bir buzlu çayım var. Gece uzun, hayat kısa. (Bu ne şimdi?)

21:20
Henüz hiçbir değişiklik yok, youtube videosu izlemek istemiyorum, dizi izleyeceğim.

22:03
Biletix'te güzel etkinlikler var, Masterpiece'e bir bakayım. Resim filan çiziliyormuş.

22:57
Çok yorulduğum için uyuyacağım, ama bir bölüm izledim. Planlama filan yapmadım; çünkü aşırı yorgunum yoksa yapardım.

İyi geceler sevgili okur.