06 Mayıs, 2016

Her güzel şeyin bir sonu vardır

Evet, sevgili okur, bugün beylik bir lafla başlıyorum yazıma.
Nasıl başlamayayım ki, gitti gönlümün efendisi, bitti bayramların en şanlısı, inek bayramı. Artık boynumda çanla gezemeyeceğim, forza tellak atkısını döner bıçağı gibi havada sallayamayacağım gerçeği beni derinden yaralıyor. Pazartesi günü hiçbir şey yokmuş gibi, bu bayram, onca güzel anı hiç yaşanmamış gibi derse gidecek olmak çok ağır geliyor. Ruhumun içinde bulunduğu bunalımı zannediyorum bir nebze tasvir edebildim.

Güzeldi, eğlenceliydi, anı doluydu. Taslaklarımda dün yazdığım ve masumiyet müzesinden birkaç alıntı içeren yayımlanmamış post bulunduğunu söylersem zannediyorum ne kadar güzel iki gün geçirdiğim anlaşılır. Bir dahaki yıl bayram yaklaştığında bu iki günü hatırlayacağım ve erasmusu güz dönemi yapmadığım için üzüleceğim, biliyorum. Ama belki güz dönemi polonyadaki eksili sıcaklıkları görünce çok da üzülmem.

 Ama aşırı yorgunum, artık ders çalışmaya başlamam lazım. Gerçekliğe döndüm ve bu hiç hoşuma gitmiyor.

Kendimi biraz mutlu etmek için anahtarlığıma yeşil açma halkası taktım ve bu keyfimi yerine getirdi.

Forza Tellak.

***

00:15
Boğazım aşşırı ağrıyor bağırmaktan.

00:20
Son google aramam lgbttiqqaap, kopyalama değil alınteri, lgbti diyip bırakın tabi siz. Hepiniz ayrımcısınız!

00:21
Tamam bazılarınız değil içinizden, biliyorum. lgbttiqqaap'yi ben de bugün öğrendim merak etmeyin. Daha uzunu varsa söyleyin gerekli eklemeleri yapayım.

Hiç yorum yok: