14 Ağustos, 2011

Ya geç kalsaydın bebek?

bütün günümü Community isimli diziyi izleyerek geçirdiğim için ne evdeki kalabalıkla konuşarak, ne de minik kuzenimle oynayarak sosyalleşme ihtiyacımı karşılayabildim. Ben de bunun için akşam yemeğe gittiğimde -Bizim Boraboy'da iftar yemekleri büyük bir yemekhanede ücretsiz oluyor. Herkes yemek veriyor usulü. Neyse bu değil konu.- annemle farklı yerlere oturdum ve çevremdekilerle sohbet ettim. Evet, yaptım bunu. Annem bunu bilmiyor, bilse inanmaz. "Sen? Birileriyle? konuştun? Hadi canım ordan." der. Ama vallahi de billahi de yanımdaki sürekli bacağının ağrıdığını söyleyen ihtiyara "Bacağına noldu teyze senin?" dedim. Y O da hikayesini döktü. İki yıl önce platin taktırmış. ağrıyormuş; ama önceden daha betermiş. yemek bitince de afiyet olsunlaştık. Bir de yanımdaki küçük kıza -adının İrem olduğunu sonradan abisi seslenince öğreniyorum- adını sordum, sallamadı cevap vermedi. Karşımdaki çocuk da dik dik bakıyordu. Küçükleri korkutuyor muyum ne oluyor yahu. Halbuki sevecenimdir. Mesela Collezione'da Sliwer kıyafet denerken, ben kabin dışında beklerken bir abla bebeğini tutayım diye bana verdi. Ben de konuştum çocukla falan, en sonunda gülümsetebildim. Şimdi anlatınca pek de meziyet gibi gelmedi; ama o gün çok mutlu gezmiştim ben o mavi gözlü 8 aylık bebek sayesinde.

Şimdi yine dizi izleyeceğim. Bu arada, yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz Samsun'a gitcez.

Hiç yorum yok: