
Evin içinde ayaklı hayvan besleme hevesim sıfır olduğu için iki tane balığım vardı önceden. Biri Luigi, biri Sliwer'dı. Sanırım ikisi de erkekti. Uzun süre ben onlara yem verdim, sularını değiştirdim falan, lakin hayat zor ve yollar çetin. Bir gün okuldan geldiğimde, ben okulda güle oynaya zaman geçirirken Sliwer 'ın geçirdiği zor dakikalar sonucu Sliwer'ın hayattan elendiğini gördüm. Üzüldüm. Normal Sliwer'a söyledim. O da üzüldü.
Uzunca bir süre Luigi küçük kavanozunda tek başına devam etti hayatına. Bir o yana gezdi, bir bu yana. Ben arada sırada onu eğitmeye bile çalışmıştım. Eğitilmedi tabi. Salak. Neyse ölünün arkasından konuşmak bize yakışmaz.
Sliwer'ın ölümünün üzerinden uzunca bir süre geçtiği zaman ailemin ''Şu Luigi'ye arkadaş ol yalnızlıktan ölecek gariban.'' sözleri baş göstermeye başladı. İkilettim birkaç kere ama sonunda babamın artan ısrarları sonucu aldım bir balık. Beyazdı. Norma koydum adını Marilyn Monroe'nun beyaz elbiseli, havalandırmanın üzerindeki halini çağrıştırdığı için. -Buradan ne kadar saçma çağrışımlar yaptığım ortaya çıktı.- Neyse işte, kavanozda iki balık mutlu mutlu gezerken bir gün bir baktım Norma bir deniz kabuğunun üzerine yatmış titremeye benzer hareketler yapıyor. Oradan ayrılmıyordu. Bazen yan yan yüzerek kavanozu turluyor, ardından tekrar o kabuğun üzerine geçiyordu. Luigi ise her şeyden habersizdi. Bir gün ben durumu Sliwer'a anlattım. Norma'nın yumurtluyor olabileceğini söyledi. Sevindim baya. İyice araştırdım ne yapmam gerektiğini. Sonunda balıkları ayrı bir akvaryuma koydum yumurtaları yememeleri için. Mâmafih ne yaptıysam fayda etmedi. Norma eski titremelerine devam etti. Üstüne bir de Luigi'nin hareketleri azaldı. Ertesi gün sınavım olmasına rağmen saatlerce Luigi'yi izledim. Norma henüz bir aydan bile az bir süredir benimleydi ama Luigi ile on aya yakın olmuştu arkadaşlığımız. Her yerde överdim ne kadar uzun yaşadığını. Ve o uğursuz günden birkaç gün önce anneme "Bu balık beni bile gömecek herhalde" demiştim. Birini gömmüştü çünkü. Annem ne biçim konuşuyorsun öyle diye kızmıştı bana. Ben de nazar değdirdim işte. Luigi fettan Norma'nın kavanoza gelmesinden birkaç gün sonra öldü. Koca on ayı lanet bir balık yüzünden geride bıraktı. Peşinden de Norma öldü zaten. Yavru falan da çıkmadı. Aslında belki de Norma olmasaydı yine ölecekti, zamanı gelmişti, ama ben hep Norma yüzünden olduğunu düşündüm. Ne yapabilecekse küçücük balık.
Öleli beş ay falan oluyor. Başka balık almadım ve almayı düşünmüyorum.
En sevdiğim balığımdı Luigi.
Ve Luigi, eğer Norma yüzünden öldüysen, çok özür dilerim dostum senden. Almamalıydım. Aramıza yabancıların girmesine izin vermemeliydim...
Hey Sen, Renkli Balık..
2 yorum:
Sliwer'ı hepimiz özledik.
Yüce bir balıktı o :)
Balıkların gülü..
Yorum Gönder