Merhaba Sevgili Okur,
Artık mutfakta maceraları seven bir insan olduğumu fark etmişsindir. Bu da demek oluyor ki gecikmiş bir Lokanta Usulü Ezogelin Çorbası yazısıyla karşındayım.
Öncelik Ezogelin Çorbası tariflerinde de Mercimek Çorbası'nda olduğu gibi gibi kafa karışıklıkları olduğunu görüyorum. Bir kere bazı tariflerde katı malzemeleri pişen çorba blenderdan geçirilirken bazı tariflerde geçirilmiyor. Öncelikle bu konuda tüm yemek tarifi yazarlarının bir araya gelip oydaşmaya varması gerektiğini aksi halde çözümsüz kalacağımızı düşünüyorum. Mercimek çorbasından farklı olan pütürlü yapısını ama bir yandan da taneli sebze çorbasındaki kadar katı olmamasını blenderdan geçirerek mi sağlayabiliyoruz yoksa geçirmeden da mi sağlayabiliyoruz onu bir kamuoyuyla paylaşmaları lazım.
Özetle, ben mercimek çorbası kadar pürüzsüz ve akışkan bir çorba istemiyorsam, ama içindeki malzemeleri de tek tek görmek de istemiyorsam ne yapmam gerekiyor konusunda bolca araştırma yaptım. Sonunda aklıma Refika'nın tarifi yattı ama onu takip etmek yerine kendine çok güvenen bir youtuberın lokanta usulü ezogelin çorba tarifini takip ettim ve memnun kaldım. Bol limon ve üzerine kırmızı biberle çok seviyorum. Elime sağlık müthiş olmuştu. Mercimek çorbasına göre daha zor olduğunu düşünüyordum ama değilmiş. Bundan sonra mercimek yerine ezogelin çorbası yapabilirim. Tabi ne sıklıkla mercimek çorbası yaptığım tartışılabilir. Şu aralar genelde sebze çorbalarını (pırasa, kabak vs) tercih ettiğim bir dönemdeyim.
Bu vesileyle çorba dosyasını yeniden açalım ve bir çorbada süsleme olarak neler kullanabiliriz, taneli bir çorbanın içinde neler olmalı, hangi renk ideal çorba rengidir gibi tartışmalı konulara girelim.
Öncelikle çorbalar benim için renk ve doku bakımından olmak üzere ikiye ayrılır. Bu kategoriler de kendi içinde tekrar ayrılır. Bu ayrım Tablo 1'de görülmektedir.
Bu oldukça temel bir tablo, çok fazla dallandırıp budaklandırmak mümkün. Çorbalar temel olarak renklerine ve dokularına göre olmak üzere iki şekilde kategorize edilebilir. Renklerine göre çorbalar temelde renkli veya beyaz renklidir; renkliler de genelde kırmızı renklidir. Bu yelpazede renk slakası geniştir; çünkü çindeki salça miktarına veya domates kullanılıp kullanılmadığına göre değişebilir. Bu kategorinin adını kırmızı koyamama sebebim ise sebze çorbalarında salça kullanılmıyor oluşunda ileri geliyor. Bu durumda rengi sarımsı ya da yeşilimsi oluyor.
Renkli çorbalar taneli ve tanesiz seçenekleriyle çok fazla çeşit oluşturabilir; permütasyon, kombinasyon gibi matematik konularında soru olarak çıkabilir. Ayrıca yukarıdaki tablonun KPSS Genel Kültür kısmında da sorulması ihtimal dahilinde.
Beyaz çorbalar konusunda söylenecek çok fazla şey yok. Çünkü genelde yoğurtlu çorbalar maksimum terbiyeli ve terbiyesiz olmak üzere ikiye ayrılır ve içeriğinde de bulgur, erişte, buğdayın kırıklığına göre çeşitli varyasyonları (yarma, aşlık...) yer alır. Halk arasında hasta çorbası ve köy çorbası adıyla bilinirler.
Şimdi ben çorbalarda eşlikçi olarak neyi seviyorum ona geçelim. Beyaz çorbalar genelde içinde zaten bakliyat ya da pirinç filan barındırdığı için sade yemeyi seviyorum. Yeterince taneli ve sebze çorbalarına göre bir tık daha koyu kıvamlı oluyor. İçine ekmek falan doğrayınca bulamaça dönüyor. Ama bir tek beyaz tarhana çorbasına ekmek doğramayı çok severim. Bu benim genlerimde yer alan ve kendimden koparamayacağım bir özelliğim.
Kırmızı renkli çorbaları üzerine bol limon sıkıp acı pul biberle yerim.
Sebze çorbalarını ise krutonlarla yemeyi çok severim.
Şimdi, bakalım dünyada neler yeniyor.
Tablo standartları içerisinde kırmızı ve tanesiz çorbalar arasında yer alır. Blenderdan geçirilmiş diye düşünüyorum. Mercimek barındırıyor olması muhtemel. Ben de üzerine kırmızı pul biber eklemeyi sevdiğim için sunum hoşuma gitti. Üstündeki maydonozdan, içinde de maydonoz ihtiva ettiğini anlıyoruz. Açık bir kitaba benzeyen, yüzünden kalbini okuduğunuz insanlar gibi net bir çorba. Beğendim.
Karides sevdiğim bir mezedir, tereyağında ve güveçte lezzetli olabiliyor; ama çorbasının yapılmasına gerek olmayan bir deniz ürünü. O minik mantarı çok sevimli buldum. Demek ki mantarlı deniz ürünlü bir çorba, her ikisi de tereyağında ve güveçte çok güzel oluyor, bu haliyle puanım 1/10.
Mantar çorbası tabloda diğer renkli çorbalar kategorisine giriyor. Genelde mantar taneleri içinde bulunuyor ve krema ile çok lezzetli oluyor. Ama bu haliyle bu çorbanın olması gereken hafiflikte olamıyor; fakat bir çorbadan daha doyurucu olabiliyor. Mantar çorbasının da üzerine kruton çok yakışıyor. Yanında ekşi mayalı ekmekle servis edilmesi çok şık bir hareket olmuş. Ama bir dahakine üzerine çiğ mantar dilimleri yerine kruton tavsiye ediyorum.
Kupada çorba içmeyi çok mantıklı bulamıyorum. Ben lisedeyken hazır çorbaların yaygınlaşmasıyla bardak boylar da çıkarılmıştı ve pazarlaması yapıldı. O dönemde o meşhur markayla yaygınlaştığını düşünüyorum; fakat bir kere ağız yakma ihtimali çok yüksek, çünkü kaşıktaki sıcaklık kontrolünü yapamıyoruz. Ayrıca dibinde filan kalabilir, sıyıramayız. Yani bence baya saçma.
Kruton ekmek yerine de galeta koymuş. Yani çorba içme simülasyonu gibi bir şey yaratmış.
Saçma.
Tavuk çorbası, tabloda yerleştirmesi güç çorbalardan. Diğer renkli ve genelde taneli olur. Annem tavuk parçaları ve tel şehriye ile yapardı. Tavuk çorbası benim sevmediğim bir çorbadır. Yukarıdaki çorbanın ise benim sevmediklerimden bile daha fazla taneli olduğunu düşünüyorum. Onu bir kenara bıraksak bile benim krutonla yaptığım çorbanın üzerine bir şey eklemek suretiyle sunum tabağı oluşturmak işlevini bagetle yapmasını abesle iştigal buldum.
Bu post sayesinde çorbadan beklentilerimin ne olduğunu öğrendim ve kendimi tanıma yolculuğunda biraz daha yol katettim.
Çorbadan beklentilerim:
- Kalorisinin az olması. Yani hafif bir yemek olması. Çünkü kaloriyi ana yemekten almayı tercih ederim.
- Bağırsakları ıslatması (annemin tabiriyle),
- Mideme sıcak bir şeyler girmesi,
- Çok doyurmaması, çünkü zaten anlık doyurabilir ve sonra tekrar acıkırım. Onun yerine çok doyurmasın peşine de yemek yiyebileyim.
Yani oldukça basit, abartıdan uzak beklentiler olduğunu düşünüyorum. Genelde zaten vücuda faydalarını göz önünde bulundurduğum pragmatik bir ilişki. Bunu bile karşılayamayan çorbalar var. İnsan gerçekten hayret ediyor.
Dünya üzerinde en sevdiğim çorbalar :
- Yoğurtlu tarhana çorbası
- Ezogelin Çorbası
- Mercimek Çorbası
Fark ettiysen sevgili okur bu postta etli çorbalardan pek bahsetmedim. Benim kavram dünyamda yer almıyor çünkü. Tavuğu bile zor ekledim.
Sevgiler,