27 Nisan, 2018

Yemek.avi

Merhaba Sevgili Okur.

Yorgun bir blog yazıyorum zira temizlik yapmak beni yorar. Üstelik çorba da yaptım, hatta okula ve eskiden devam ettiğim kursuma bir hocamla görüşmeye de gittim. Gitmeden önce zaten temizlik yaptığım için yorgundum; üstüne bir de okula gittim, eve dönüp çorba yaptım derken... Lafı bunca uzattım; ama ana fikri paylaştığına eminim.

Aklımda, son zamanlardaki favori blog yazma stilim olan fotoğraf yorumlama var. Öncelikle benim hazırladığım yemek un tarhanası çorbasıydı. Annemin tarifini kaybettiğim ve annemden "Gecenin 10unda çorba mı yapılır!?" tepkisi almak istemediğim için internetten tarif arayarak bir şeyler hazırladım; fakat istediğim gibi olmadı. En kısa zamanda annemden tarifini istemeliyim ve tarif defteri tutmalıyım. Bu imkansızlıklar ekşi sözlükte tarhana çorbası başlığından birine mesaj attım(ekşi yazarıyım) "Acaba çorbayı hazırlarken önce salça kavuruyor musunuz ve sarımsakları hangi aşamada ekliyorsunuz?" diye. Eskiden daha havalı şeyler araştırırdım. Her neyse çorba üzerine söyleyecek çok fazla sözüm yok.

Şimdi işin en eğlenceli kısmı olan bir gurmeymiş, bir gastronommuşçasına yemek eleştirme kısmına geliyorum. Bayılıyorum yemek tarifleri ve fotoğraflarıyla konuşup onlarla kavga etmeye.


Şişe kabak, biber, soğan, domates, mantar, havuç dizerek yapılan hem sağlıklı hem de lezzetliye benzeyen bir yemek. Sarı görünen şey nedir, cheddar peyniri midir diye merak etsem de böyle bir yemekte tercih edeceğimi düşünmediğim bir malzeme olduğu için pek önemi yok. Ek olarak patlıcan da güzel eşlikçi olabilir. Bunun için fırın ve şişlere ihtiyacımız var. Temin edilebilir gereçler. Pratiklik, malzemeye ulaşım, fiyat/performans tam not alıyor.


 Salatanın pek bir enterasan yanı yok. Tabi, zeytinlerin çekirdekleriyle eklenmesi ve domateslerin bütün bütün atılması haricinde; fakat peynir salataya hem çok yakışan hem benim koymayı pek sık unuttuğum (evde çoğu zaman bulunmayışından olabilir) bir malzeme. Yine de sen domatesleri de doğra ve peynirleri de zar büyüklüğünde falan koymaya çalış ki her lokmada peynir tadı alabilesin sevgili okur. Aksi halde böyle bir salata için fiyatı 5.45 ₺ olan süzme peynirin tamamını kullanmak zorunda kalabilirsin. Kahvaltıda da salatanın kalanını yersin artık.



Yine domatesin dalından koptuğu haliyle soframıza ulaştığı bir versiyon vefakat salata, malzemelerin doğranması usulüyle yapılan bir yemek.  Beyaz peynirin küp küp katılması kadar kaşar peynirinin rendelenmesi hatta yapılabiliyorsa (Pide 55 yapabiliyor valla demek ki imkansız değil) onun da rendelenmesi güzel oluyor; fakat kaşar peynirdense beyaz peyniri seviyorum yalan yok. Hele süzme peynir en iyisi bence. Onun da artmış, kalmış peynirlerden yapıldığını duymuştum ama böyle şeyler benim midemi bulandırmaz. İçinde ne olduğunu bilmediğimiz, asitinden ötürü boğaz yakan siyah bir içecek içiyoruz nihayetinde.


Ceviz de salataya çok yakışan bir yemiş, faydaları saymakla bitmez ve milyonlarca sayfada gerek suyunun gerek kendisinin yararları zaten anlatıldığı için burada bahsetmeye gerek görmüyorum. Kabuklu cevizin kilosu 12 lira, içinin kilosu burada anamayacağım meblağlarda olduğu ve kabuk ayıklamak suretiyle ceviz barındıran salata yapmak, oldukça basit olan bu öğünü hazırlamakta gereksiz bir emek ziyanı ve maddi külfet oluşturduğu için, 'simple is the best' mantığından çok uzaklaşmamak lazım. Bir de ceviz yoğurtlu salataların içinde daha güzel oluyor, yeşil salatada da güzel olsa da elzem değil. Salataya haşlanmış penne makarna konması güzel bir fikir, domateslerin kabuklarının soyulması ise efsane bir artı. Yıllarca yurtlarda kabuğu soyulmayan domateslerin yemek içindeki, etin tırnaktan ayrılmayacağı misali birbirine bağlı durması gereken; fakat ısıyla birlikte kabuğundan ayrılışının hazin durumunu gözlemledim. Meret domatesin etli kısmından ayrılmasa sorun değil ama kabuklu domatesten yapılan yemek, tam bir strateji hatası. Vitamini kabuğunda mıdır bilemem gözümle görmediğim için ama her şey vitamin değil.

-Kalp krizi riski taşıyanlar, yaşlılar ve hamileler için hassas içerik-


-Kalp krizi riski taşıyanlar, yaşlılar ve hamileler için hassas içerik-

Yaradan balıkları gözleriyle masada bizleri süzsünler diye değil, açık denizlerde ya da kapalı sularda yönlerini bulsunlar diye vermiş. Bu yemeğin adı her neyse bunu yapmayın, balıkların gözlerini sofralarınızdan uzak tut sevgili okur. Balık temizleme pratiği bu estetik görüntüden uzak durumu bertaraf etmek için üretilmiş bir zanaattır. Artık yok olmaya yüz tutmuş bu zaanatı nesiller boyu aktaralım.

Yemek.avi serimizin şimdilik sonuna geldik sevgili okur. Benim için oldukça faydalı bir araştırma oldu. İlk görseldeki şiş yemeğini fırında pişirmek suretiyle deneyeceğim kesinlikle. 

Yeni tatlarda buluşmak dileğiyle,
Afiyetler.