Merhaba sevgili okur.
Bu yazıda sana yaptığım yemeklerden ve efsanevi temizlikten bahsedeceğim. Gerçekten gerek var mıydı bunları yaşamama hiç bilmiyorum.Öncelikle bilen bilir lise zamanlarında yemeklerimizi bir dönem öğretmenevinde yerdik. Köri ve Hünkar bir yerden sonra sıkabiliyor zira. Öğretmenevi'nde ise sulu ev yemekleri olurdu. Bu arada arada sırada mantı yediğimiz bir de esnaf lokantası vardı; ama esnaf lokantası olduğu için öğrenciye lüks kalırdı. öğretmenevinde favori yemeklerimden bir tanesi patates ve tavuk haşlamaydı. Hem doyurucu, hem sağlıklı, hem lezzetli, hem de ucuz olduğu için favorimdi. Patates ve tavuk olurdu içinde.
Burada yaşarken yemeklerimi kendim yaptığım için de, eski günleri yadetmek maksadıyla deneyeyim bakalım dedim. Ah sevgili okur neden dedim ki bunu? Domates soslu makarnanın ahı çok fena tuttu.
Öncelikle internette içime sinen bir patates tavuk haşlama tarifi bulamadım. Tariflerin bir kısmı tavukları terbiyelerken, bir kısmı terbiyeyi suya katıyor. Bu ikisi arasındaki farkı ve terbiyenin ne işe yaradığını yazsalardı tarife, ben de bana uygun olan yolu seçebilirdim. Olmadı. Ben de suya terbiye katmak yolunu -kolay olan- seçtim ve bir daha denemeyi bile düşünmem.
Bir de, ben öğretmenevinde yemeğin içinde soğan haşlama yoktu; fakat tariflerde gördüğüm için deneyeyim dedim. Külliyen hata! Hatırlamak dahi istemediğim bir diğer detay yemek piştikten sonra kara biber eklemek ve bir iki taşım daha kaynatmak. Baharatların tadını yemek içinde çok alamayan ve bu yüzden kimi zaman işlevsiz olduklarını düşünen biri olarak karabiberin bir yemeğe nasıl tat -lezzet demeye dilim varmıyor diğer yemek bloggerları gibi. zaten yemek bloggerı da değilim- kattığını ziyadesiyle fark ettim.
Fena değildi yeniyordu; ama benim yemek lezzetindeki ölçütüm o yemeği birine ikram etmeyi isteyip istemeyeceğimdir. İnsan kendi yaptığını yer bir şekilde, karın doyurmak için.
İşte böyle sevgili okur. Dönemin sonlarına yaklaşırken Didem'in Mutfağı'nın enlerini seçelim.
Yenilmeyecek, çöpe dökülecek seviye: Un helvası. Sadece tadına baktım ve hala midem bulanıyor. Allah affetsin.
En lezizzzzzz: Köri soslu tavuk. Kahveci Hacıbaba'da yediğim köri soslu tavuklardan bir şey öğrenmişim demek ki.
Basit olduğu için kötü yapılamayacak: Mantar kavurma, kuru fasülye
Ne olduğuna karar veremediğim: Sebzeli makarna. Bu yemeği yapmak çok zevkliydi; tadı da kötü değildi; ama çok bayılmadım. Yine de yapmayı canımın istediği bir yemek. Tuhaf duygular içindeyim bu yemekle ilgili, sanırım geliştirilmeye açık bir yönüm.
Efsanevi temizliği yazmak için enerjim kalmadı sevgili okur. Adı üstünde efsanevi olduğu için çok yoruldum.