28 Mayıs, 2016

29 Mayıs

09:34
Harika ötesi bir gün, çayyolunda ringe denk geldim.

21 Mayıs, 2016

Ankara'ya dönüş öncesi

Bilen bilir, bu bloga en çok kaloriferlerin yandığı havalarda, odamdaki koltuğumda oturup sarı polarım, siyah şalım ve yeşil patiklerimi giyerken; Rainbow Eyes'ı dinlerken yazmayı seviyorum.

Fakat şu anda havalar blog kombinimi giymek için fazla sıcak ve Rainbow Eyes yerine açtım Mamak Türküsü dinliyorum. 21. yüzyılda başkentin göbeğindeki yurdumda internet bağlantısı berbattan öte olduğu için internette neler yapılır unutmuşum. Pek bir şeyler yazasım gelmedi Samsun'da olduğum sürede, ben de yazmadım. Sonuçta rasyonel bir bireyim.

Babamla ilginç bir konuşma yaşadık bugün. Sabah evden "gözlükçüye gidiyorum" diyerek çıktım, akşam geldiğimde "ne dövmesi yaptırdın" diye sordu. Dedim dövmeciye gidiyorum desem tamam o zaman mı diyecektin? Evetmiş arkadaşlar cevap, yarın sırtıma ejderha yaptırayım bari de boşa gitmesin hakkım.

Yarın Ankara'ya döneceğimden ötürü çantamı hazırlamam gerek, böyle şeylere enerjim olmaz genelde. Erteleyebildiğim kadar ertelemeyi planlıyorum. Burayı güncel tutarım, siz beni biliyorsunuz ben sizi biliyorum artık.

21:32
Amcamlardayım. Sizce eve gidince ders çalışır mıyım? Yakın gelecekte eve gitmeyi düşünmüyoruz.

23:45
Bu saatten sonra ne dersi, yatıyom ben.

16 Mayıs, 2016

İdare edemem anne

Merhaba sevgili okur,

İdare hukuku dersinden çıkıp yurtta yemek yemenin ardından idare hukuku sınavına çalışan biri olarak, yaşadığım zamanların anlam ve önemine binaen sana biraz hukuki bir yazı yazmaya karar verdim. Telaşa mahal yok, çok fazla teknik kelime kullanmayacak, konuyla ilgisi olmayan okuyucu için oldukça yalınlaştırarak sade bir dille anlatım yapacağım. (İşin aslı ben de teknik terim bilmiyorum; ama her hukuk kitabının başında bu yazıyor ve havalı durduğunu düşünüyorum.)

Bugün sevgili hocamız bilgi edinme ve dilekçe hakkı/kanunundan bahsederken geçmişten gelen bir anı bu hakkı ilk kullandığım zamanı hatırlattı. Bilgi edinmekten anladığımın vikipedi, dilekçeden anladığımın ise sağ üst köşeye atılan tarih formatlı belge olduğu, kanun kelimesini pek az sıklıkla duyduğum ortaokul yıllarının altıncı sınıfa rastlayan döneminde yıllık ödevimde bilgisi lazım olduğu için Samsun su ve kanalizasyon işleri'ne(SASKİ) Samsun'un 2006 yılı su üretim ve tüketimine ait bilgileri edinmek istediğimi söyleyen bir mail atmıştım. Onlar da sağolsun kibarca cevap yazmış, istediğim belgeleri ekte yollamış ve derslerimde başarılar dilemişlerdi. Yaa, o zamandan belliymiş idareyle içli dışlı olacağım. 

Bir de Selpak'a üzerinde cildi tahriş etmez yazan losyonlu mendilleri gerçekten cildi tahriş etmediği için teşekkür maili atmıştım onlar da teşekkürlerimi Selpak ailesiyle paylaştıklarını söylemişlerdi. Bu idare hukukuyla ilgili değil ama ben de zaten idare hukuku bilmiyorum.

Şimdi yine ders çalışmam ve birkaç teknik bilgi öğrenmeye kendimi zorlamam gerek, izninizle. 

09 Mayıs, 2016

Bugün yine isyandayım. şöyle ki, kimsenin terlikle ortak alana inmediği yurdumuzda kardanadamlı çoraplarım ve sokak terliklerimle artık isyanın eşiğine gelmiş, dokunulsa patlayacak bir şekilde gezindim. Yarın da çamaşır vermeye pijamayla ineceğim. Gerçekten bıktım ben bu yurdun çilesinden, kimseye karma yurdu tavsiye etmem, geçen yıl kız yurdunda saçında havluyla yemekhaneye inen vardı. İşte aradığım ruh.

Haftaya Samsun'a gideyim diyorum. Bir süredir almam gereken spor ayakkabıyı alması için gitmişken anneme mi rica etsem¿ Ya saçmalamayın tabi ki bunun için gidiyor değilim.... 19 Mayıs başka nerede kutlanır ki? (Peki, tamam, Anıtkabir dediğinizi duyar gibiyim.) Doğu parkta Türk yıldızları izlemeli bir kutlamanın zevki de pek az şeyde var.

Gitmişken bir de sahil yapar mıyız?

Hatta çiftlik bile yaparız.

Ya sevgili okur, her şey iyi güzel de, mayıs sonunda bu finallere kim girecek?



06 Mayıs, 2016

Her güzel şeyin bir sonu vardır

Evet, sevgili okur, bugün beylik bir lafla başlıyorum yazıma.
Nasıl başlamayayım ki, gitti gönlümün efendisi, bitti bayramların en şanlısı, inek bayramı. Artık boynumda çanla gezemeyeceğim, forza tellak atkısını döner bıçağı gibi havada sallayamayacağım gerçeği beni derinden yaralıyor. Pazartesi günü hiçbir şey yokmuş gibi, bu bayram, onca güzel anı hiç yaşanmamış gibi derse gidecek olmak çok ağır geliyor. Ruhumun içinde bulunduğu bunalımı zannediyorum bir nebze tasvir edebildim.

Güzeldi, eğlenceliydi, anı doluydu. Taslaklarımda dün yazdığım ve masumiyet müzesinden birkaç alıntı içeren yayımlanmamış post bulunduğunu söylersem zannediyorum ne kadar güzel iki gün geçirdiğim anlaşılır. Bir dahaki yıl bayram yaklaştığında bu iki günü hatırlayacağım ve erasmusu güz dönemi yapmadığım için üzüleceğim, biliyorum. Ama belki güz dönemi polonyadaki eksili sıcaklıkları görünce çok da üzülmem.

 Ama aşırı yorgunum, artık ders çalışmaya başlamam lazım. Gerçekliğe döndüm ve bu hiç hoşuma gitmiyor.

Kendimi biraz mutlu etmek için anahtarlığıma yeşil açma halkası taktım ve bu keyfimi yerine getirdi.

Forza Tellak.

***

00:15
Boğazım aşşırı ağrıyor bağırmaktan.

00:20
Son google aramam lgbttiqqaap, kopyalama değil alınteri, lgbti diyip bırakın tabi siz. Hepiniz ayrımcısınız!

00:21
Tamam bazılarınız değil içinizden, biliyorum. lgbttiqqaap'yi ben de bugün öğrendim merak etmeyin. Daha uzunu varsa söyleyin gerekli eklemeleri yapayım.

04 Mayıs, 2016

Magnetik rezonans görüntüleme

15:27
Karnım acıktı; ama mr çektireceğim için yemek yiyemiyorum. Mr'ı boşver git yemek ye diyenler anneye söylenmelik bahane de bulabilirse çok makbule geçer.vBir de yalnız geldiğimi annem henüz bilmiyor, o konu için de "anne herkesin işi gücü dersi sınavı ödevi var"dan farklı bahanelere ihtiyacım var. Bunları birçok kez kullandım. 

Milyonlarca kişi -1. kat seviyesinde aç susuz bekliyoruz, neyse ki zaten sınırlı olan oturma yerleri konusunda, kendini yer vermek için sorumlu hissetmiyorum. Şarjım da az, bugün bitmez sevgili okur benden söylemesi.

15:51
16:00da olan randevum bana 17:00den önce gelmez. Bekle gör.

16:22
Hala blog yazabiliyorum. HALA!

16:30
Günlerdir süren özlem sona erdi ve birkaç dakika sonra içeri gireceğim. Bir hayalin gerçekleşmesi....

20:14
Bilekten iğne yapmak biraz şov bence. 

03 Mayıs, 2016

13:38
Daha önce yazmıştım, tekrar söyleyeyim unutulmasın, küresel ve bölgesel siyaset dersini almamak için bu okula gelmekten vazgeçebilirdim. Öyle bir sevmemek, birazdan yaşayacağım öyle bir işkence...

14:25
Üçüncü dalga demokrasiden bahseden hoca ve kıbrıs yedidalga sahillerini hatırlayan ben...

15:18
Pamuğum, kağıt havlum, ıslak mendilim bitti ve makyaj temizleme suyum da bitiyor. Her şeyin aynı anda bitmek zorunda olmasından pek hoşlanmıyorum. Almayı unutarak yurda gidersem beni zor bir gece bekliyor demektir.

16:04
Soldiers at the state kitabını işliyoruz. Benim babam da asker diyim mi?

16:18
Demeyeceğim polemiğe girmemek için.

18:53
Hiç beklemediğim anda Roxanne çalmaya başladı, tabi ki communityi hatırladım. <3

00:08
Yarınki mr çekimini bir kez daha unutsam annem ne der sizce? Bence "olsun kızım sağlığından önemli mi?" der. 

02 Mayıs, 2016

Mayıs II

Anneme,
Bugün altı dersin ikisine girmediğimi,
Sınavlar yaklaşırken hastalandığımı,
Hasta olduğum halde yangın merdiveninde oturduğumu, 
Yarın odtüye hasta hasta gideceğimi, 
İnek bayramına, sınavlar öncesi dinlenmek yerine hasta halde katılacağımı
Söyleyen ispiyoncunun önde gidenidir.

Yangın merdiveninde pembe ışıklı ulus manzarası izleyip burayı özleyeceğiz temalı konuşma yaparken burnum aktığı ve peçetem olmadığı için içeri girmek zorunda kaldım. Kağıt havlum ve selpakım da bittiği için tuvalet kağıdı rulosunu ranzaya çıkardım, ona sarılarak uyumayı düşünüyorum.

Yarın bir çılgınlık yapıp kahvaltıya 9da kalkmayı düşünüyorduk; fakat ben hasta olduğum için normal saat 9.40'a kaydırdık tekrar. Şu kadarcık çılgınlığı bile yapamıyorum!!