11 Kasım, 2014
09 Kasım, 2014
Vize-final
Buraya girdiğim en son yazı oldukça manidar bir tarihe denk gelmiş: 14 Haziran.
Üniversite sınavından bir gün önce.
Uzun bir aradan sonra girdiğim bu yazıyı ise üniversitemin vize haftasında yazıyorum. Bunalmışlığın, çokça da bilmezliğin getirdiği sıkıntılardan ötürü.
Az önce çok iyi bir halt yiyerek yarın sınavına gireceğim hocayı çeşitli sözlüklerde arattım ve hocanın bizzat kendisinden iki saat dersinden geçmenin ne kadar zor olduğunu dinlemek yetmemiş gibi buralardan bir kez daha okudum. Ne soruyor da bu kadar geçirmiyor, insanlar üç yıl aynı dersi alıyor -iktisat değil ders- diye düşünmekten çıldıracağım.Tabi fazla da düşünmemeye çalışıyorum yarın nasılsa öğreneceğim ve aslında sorumun cevabını öğrenmek istiyor muyum emin değilim.
Bu da böyle bir gün işte.
Yarın da başınızın etini bir başka dersten yakınmak suretiyle yiyeceğim.
Çünkü başının etini yiyeceğim bir başkası yok. Bütün haftasonunu tek başıma, bir odanın içinde geçirince demek ki...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)