Gaziantep'teyim. Hava 40 dereceye yaklaşsa bile rahatsız etmiyor. Samsun'daki %65 nemi boşuna solumuşuz. Kim demiş orası çok sıcak geberirsiniz diye? Hah! Onu diyenler halt etmiş.
Sıcak terleme olarak belirtilerini göstermese de, su tüketiminden hissettiriyor kendini. Samsun'da ihtiyacım olan suyu derimden nem olarak aldığım için çok su içmiyordum. Burada şişeleri deviriyorum ve dostlar size şunu söyleyebilirim, şişede durduğu gibi durmuyor. Suyla karın doyuruyorum resmen.
Bugün Antep'te ikinci günümüz ama hâlâ fıstık yemedim. Ne olcak benim bu halim. Geçen gelişimde kebap yemek için başlarının etini yemiştim, yedirmemişlerdi. Şimdi ise işimi sağlama almak için buraların meşhur mekanına dünden götürdüm kendimi. Artık misyonumu tamamladım. Tek küçük eksik fıstık; ama bundan kaçış o kadar kolay değil. Yer yön bilsem gider kendim mis gibi taze kavrulmuş alırım; ama bir tek süpermarket biliyorum, annem de hazır kuruyemiş alınmaz burada diyor. Haklı bir yerde.
Burada Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü var. Çok komiğime gidiyor. Tez elden Amasya'ya Amasya Elması Araştırma ve Koruma Enstitüsü kurduracağım.
Dün Sanko Park diye bir alışveriş merkezine gittik. Ankamall'den biraz küçük, bizim Samsun'daki Yeşilyurt'yan bayağı büyük ayrıca içindeki buz pistinde milli hokeyci Gürkan Çetinkaya boy gösteriyor, artistlik yapıyor. Artist artist kayan insanların düşmelerini izlemek en büyük tutkum. İzleyenler arasında bir sirkülasyon olmadıktan sonra aynı havaları atamıyorlar çünkü. Karizmanın çizilmesi zor şey... Her neyse, Ankara'da, İstanbul'da ve son olarak burada böyle büyük alışveriş merkezleri gördükten sonra Samsun Yeşilyurt pek küçük, markaları pek bayağı geliyor. Büyük, kocaman şehirler görmek bizim gibi sahil şehrinde yaşayanlar için adeta bir travma.. Zira yeşilyurt'un üç katlı bünyesi diğerlerinin tek katına tekabül ediyor...Gaziantep'le ilgili gözüme çarpan bir diğer şey, bedava çorba evlerinin oluşu. Birkaç tane gördüm ben; ama şehrin muhtelif yerlerinde daha fazla olduğuna eminim. Ayrıca tramvay ile ulaşım da iki aydır ücretsizmiş. Gerçi tramvayları çok yavaş ve küçük; ama olsun kliması var püfür püfür. Sıcaklık çok büyük problem azizim. Sabahları yüzüm gözüm nemli uyanıyor, yüzümü yıkamaya bile üşenip kendimi soğuk suyun altına atıyorum. Deniz yok ki denize atalım.
İnsanlarının da sizin bir sorununuz olduğunu hissettiklerinde yardımlarını esirgemediklerini, pek misafirperver olduklarını söylemeden edemeyeceğim. Bir de abimin öğrenci evinin rezilliklerini anlatacağım yeterli fotoğraf çekebildiğimde. Rezil rüsvalar.